7. Uluslararası Muğla Arıcılık Ve Çam Balı Kongresi

 

7. ULUSLARARASI

MUĞLA ARICILIK

VE ÇAM BALI KONGRESİ

 

 

Bilim Kurulu Başkanı

Prof. Dr. Mustafa AVCI

Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi

Öğretim Üyesi

Kongre Başkanı

Ziya ŞAHİN

Türkiye Arı Yetiştiricileri

Merkez Birliği Başkanı

 

Düzenleme Kurulu Başkanı

Veli TÜRK

Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı

7.ULUSLARARASI MUĞLA ARICILIK VE ÇAM BALI KONGRESİ

SONUÇ BİLDİRİSİ

 

KONGRE GENEL DEĞERLENDİRME

15-19 Kasım 2022 tarihleri arasında Muğla/Marmaris’te gerçekleştirilen 7. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi kapsamında dünyada ve ülkemizde arıcılık sektörünün durumu ve geleceği,balarısının biyolojisi ve yetiştiriciliği, koloni yönetimi, ana arı üretimi ve damızlık sorunu, arısağlığı ile hastalık ve zararlıları, apiterapi, arı ürünleri ve üretim teknolojileri, kalite ve pazarlama, gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik, arı-orman ve çevre ilişkileri, çam balı üretimi, arıcılık ekonomisi ve pazarlama, iklim değişikliği ve arıcılık,arı-bitki ilişkisi ve tozlaşma, bal üretim alanları konuları,ilgili bakanlıklar, üniversiteler ve araştırma kurumları, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği, İl Arı Yetiştiricileri Birlikleri, sanayiciler ve çok geniş bir yerli ve yabancı üretici kitlesinden oluşan bütün paydaşlarla birlikte ele alınmıştır.

Kongremize 14 ülkeden 129 kişi ile beraber toplamda 1.700 kişi konaklamalı, 350 kişi günübirlik gelerek katılım sağlamıştır. 28 firma kongre boyunca 33 stant açmıştır. Dünya Arıcılar Birliği (Apimondia) heyetinden 7 yetkili katılım sağlamıştır. IV. Ormanlarımız ve Arıcılık Çalıştayı kapsamında 8 adet sunum olmak üzere arı yetiştiriciliği, arı ürünleri ve sektörel bazda 84 adet sunum ile 27 adet poster bildirisi kongrede yerini almıştır.

Bu yıl İstanbul’da gerçekleştirilen Dünya Arıcılık Kongresinin(47. Apimondia) ikinci kez ülkemizde yapılması, Muğla Kongresinin Dünya Arıcılık Kongresinden sonra arıcılık alanında düzenli olarak organize edilen yüksek katılımlı uluslararası bir kongre olduğu başarısınınen önemli göstergesidir. Apimondia heyetinin bu kongre sonrası özel değerlendirmesinde;“bundan sonraki süreçte her yıl bir arıcılık kongresi olsun, biri dünyanın farklı ülkelerinde Apimondia Kongresi olarak gerçekleşsin,diğeri de Türkiye’de Arıcılık Kongresi olarak düzenlensin” şeklindedir.

Kongrede sunulan bildirilerin, ülkemiz ve dünya genelinde günümüzde sektörün karşılaştığı tüm sorunları kapsayacak şekilde seçilmiş ve gerek bilimsel yönü gerekse uygulanabilirliği açısındanarıcı için pratik öneminin yüksek olmasına özen gösterilmiştir.

Arıcılık ve ormancılık ilişkileri çerçevesinde Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği veOrman Genel Müdürlüğünün ortak organizasyonu ile“IV. Ormanlarımız ve Arıcılık Çalıştayı” gerçekleştirilmiştir. Orman alanlarında arıcılık faaliyetlerinin yaygın olarak yürütüldüğü, çeşitli orman ağaçlarından salgı ve çiçek balı elde edildiği, bu alanların marka değeri yüksek bal ve arı ürünleri üretmede önemi ortaya konulmuştur. Üreticinin sorunları, beklentileri ve Bakanlık yetkililerinin konuya bakış açıları, verilen hizmetler ve üreticiden beklentileri tartışılmıştır.

Bu çalıştay sonucunda ORKÖY desteklerinin arttırılması, yanan sahalar yerine yeni kızılçam alanlarında koşnil transplantasyonun projelendirilmesi,bal üretim alanlarının üreticilere daha çok açılması, kestane ve geven alanlarınınrasyonel kullanımı, ormanların korunması, ıslahı ve mevcut orman alanlarına ulaşımı kolaylaştıracak yeni yollar açılması konusunda önemli adımlar atılması kararlaştırılmıştır.

Kongrede, ülkemizde üretilen çeşitli balların ve özellikle çam balının, dünyaya tanıtılabilmesi ve pazarlanabilmesi amacı ile gereken alt yapının ve bilimsel çalışmaların desteklenmesinin önemi ortaya konulmuş,Türkiye’nin bal ihracatının büyük bir kısmını oluşturan çam balı üretiminde yaşanan problemlerin acilen giderilmesi ve Manuka balı gibi Ar-Ge altyapısı ile bilimsel çalışma ve yayınların arttırılması kararlaştırılmıştır.

Kongre kapsamında arı yetiştiriciliğinde yapılan hatalar anlatılmış ve yeni tekniklerin önemi açıklanmıştır. Varroa, Nosemave diğer arı hastalıkları belirlemede toplu mücadelenin önemi, ruhsatsız arı ilaçlarının ve çeşitli yem katkı maddelerinin arıcılığımıza verdiği zararlaraçık bir şekilde ifade edilmiştir. Üreticilerin arı sağlığı konusunda sürekli eğitimler ile bilgilendirilmesinin önemi vurgulanmış, ruhsatsız ilaçların üretimi ve kullanımı ile mücadele edilmesinin gerekliliği ve cezai yaptırımlar konusunda düzenlemelerin şart olduğu yönünde bilgiler ortaya konulmuştur.

Bu kongrede kapsamlı bir şekilde ele alınan apiterapi konusunda geniş bilgilendirme ve uygulama çalışmaları sunulmuş ve özellikle bu konuda ileri gelen ülkelerden katılan bilim insanları tarafından konunun önemi ve uygulama yöntemleri tartışılmıştır.

Arıcılık iklim değişikliklerinden en önce etkilenen ve tamamen doğaya bağlı bir yetiştiricilik faaliyetidir. Bundan hareketle bu kongrenin teması “İklim Değişikliği” olarak ön plana çıkmış, bu konuda akademisyenler ve üreticiler fikirlerini beyan etmişlerdir. Ancak gelecek planlamaları oluşturup sürdürülebilir bir arıcılık için, küresel iklim değişikliğine karşı izlenilmesi gereken politikaların kamu eliyle ortaya konulması gerekmektedir.

İklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle Basra böceği popülasyonunda düşüş, keçiboynuzu ve diğer polenli ara dönem bitkilerin yangın bölgelerinde daha çok değerlendirilmesi ayrıca kestane ve geven alanlarının iyileştirilmesi ve planlı bir şekilde geliştirilmesi ifade edilmiştir. İklime uyumlu arıcılık modeli geliştirilmeli ve bölgeye uyumlu damızlık kullanımı konusunda politika geliştirilmesi, yerli genetik kaynakların korunması, ıslahı ve üretimi konusunda projelerin desteklenmesi gerekmektedir.

Kongremizi Diğer Kongrelerden Farklı Kılan Nedir?

Kongre alışılagelmiş bilimsel toplantılardan birçok yönü ile farklılık göstermiştir. İki salonda yapılan bilimsel sunumların yanı sıra dünya arıcılığının günümüzdeki durumu, sorunları ve çözümlerinin konuşulduğu “Dünya Konuşuyor”, ülkemizde bal ve diğer arı ürünlerinin üretimini yapan arıcılarımızın deneyimlerini paylaştığı “Üretici Konuşuyor”, arıcılığın sektörel boyutta sorunlarını ele alan “Sektör Konuşuyor” ve arıcıların dilediği gibi kendini ifade edebildiği “Serbest Kürsü” özel oturumları yapılmıştır.

Kongrenin en önemli çıktısı; Türkiye Arıcılığında gerek sektörün gerek üreticilerigerekse sanayicileri sektörle ilgili sorunlarını ve çözüm önerilerini dilediği gibi her gün 21.00-24.00 saatleri arasında gerçekleşen panellerde 3-4 saatlik zaman dilimlerinde konuşarak ciddi bir yol haritası oluşturulmasıdır.

KONGREDEN ELDE EDİLEN ÖNEMLİ ÇIKTILAR

 

  1. Genel Durum

Türkiye, bal üretiminde Dünya’da 2. sırada yer alırken, ihracatta 22. sırada yer almaktadır. Bu durumun temel sebepleri arasında verim düşüklüğü, bal maliyetinin artması ve Ar-Ge eksikliği gösterilebilmektedir. Ancak son 2-3 yıl içerisinde yaptığımız Ar-Ge sonuçları çerçevesinde çam balımızın standardı çıkartılmış ve Kestane, Geven, Narenciye, Pamuk ve Ayçiçeği ballarımızın kimliklendirme çalışmaları bitirilmiştir. 2021 yılı Türkiye bal ihracatı bir önceki yıla oranla %36 artarak 8.194 ton olarak gerçekleşmiştir.

2002 2021 Artış (%)
Arılı Kovan Varlığı (milyon adet) 4,1 8,7 110
Bal Üretimi (bin ton) 74 96 29
İşletme Sayısı /adet) 22 89 298

 

Ülkemiz arıcılıkta diğer ülkelerde olmayan avantajlara sahiptir. Ülkemizde, 500’ü nektar ve polen kaynağı, 3.900’ü endemik 12.000 bitki taksonu ile dünyada bulunan 27 bal arısı alt türünün 6 tanesi bulunmaktadır. 9 ay boyunca üretim potansiyeli olan ülkemizde Çam Balı, Meşe Balı ve Sedir Balı, monofloral ve multifloral özellikte birçok çiçek balı, diğer arı ürünlerinin de çok çeşitli ve kaliteli üretimi yapılabilmektedir. Ülkemizde bal dışındaki diğer arı ürünlerinde 3.765 ton bal mumu, 450 ton polen, 15 ton arı ekmeği, 3,5 ton arı sütü, 9 ton propolis, 450 bin adet ana arı üretimi gerçekleşmektedir.

 

  1. Bal Üretim Alanları

Türkiye arıcılığında, 1960’lı yıllardan 2000’li yıllara kadar koloni sayısı yaklaşık 3,5 milyona ulaşmış, 2000’li yılların başından günümüze kadar 8 milyon üzerine çıkmıştır. Monokültürel tarım uygulamaları ve pestisit kullanımının artması bal arılarının yararlandığı nektar kaynaklarının azalmasına neden olmuştur.

Dünya’da kilometre kareye düşen kovan sayısı 1 iken, ülkemizde kilometre kareye 9 arı kovanı düşmektedir. Çam balı alanlarında bu sayı 264 kovan olarak belirlenmiştir. Bu sebeple koloni verimliliği Dünya da ortalama 20-25 kg, ülkemizde ise kovan başına bal verimimiz 15-16 kg civarındadır.

Artan koloni sayımıza paralel olarak bal üretim alanlarımızın arttırılması gerekmektedir. Çayır ve mera alanları ıslah edilmesi, kestane gal arısı mücadelesinin arttırılması, çam balı üretim alanlarının yaygınlaştırılması, geven bitkisinin koruma altına alınması, yeni bal havzalarının oluşturulması gerekmektedir. Özellikle Kestane dal kanseri olan alanların temizlenip yeni fidelikler oluşturulması elzemdir.

Özellikle çam balında Dünya’da rakibimizin olmaması, üretim alanlarının tamamına yakınının bizde olması nedeniyle; üretimi %100 arttırıcı metotlar üzerinde durulmalı, Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulacak planlamalar çerçevesinde bu çalışmalar yürütülmelidir.

 

  1. Balda Tağşiş Sorunu ve Yapılması Gerekenler

Bal maliyetimiz 2022 yılında 70 TL/kg dolayında olmasına karşılık, marketlerde 40-45 TL’ye bal satışı yapılmaktadır. Ballarda sahteciliğin artması sebebiyle arıcının üretmiş olduğu ballar elinde kalmaktadır. Şeker şuruplarının çok farklı türleri bulunmakta olup özellikle C4 analizi gibi mevcut analiz metotları NBŞ ve invert şekerler ile yapılan tağşişlerin belirlenmesinde yetersiz kalabilmektedir. Bu sebeple tespit edilemeyen tağşiş yöntemlerinin tespiti için ‘Türkiye’de Üretilen ve Bazı Ticari potansiyeli olan çeşitli bal türlerinin β-Fruktofuranosidaz (β-FF) Aktivitelerinin, α-Amilaz ve Oligosakkarit Miktarlarının Araştırılması’ projesi hazırlanmış ve yürütülmektedir.

Proje sayesinde yeni analiz metotları geliştirilerek mevcut metotlarla belirlenemeyen tağşişler tespit edilerek üretici ve tüketici mağduriyeti giderilmesi hedeflenmektedir.Bu çerçevede Bakanlığımızın her türlü laboratuvar alt yapı çalışmaları tamamlanarak, yeni geliştirdiğimiz analiz metotlarının yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Tağşişli ve ayıplı ürün üretenler T.C. kimlik numaraları üzerinden meslekten menedilmelidir. Bakanlığımızın üzerinde çalışma yaptığı NMR cihazının mevcut durumda toplanan numunelerle, bir an önce kullanılır vaziyete getirilmesi önem arz etmektedir. NMR cihazının yetersiz kaldığı durumlar için IRMS ve HRMS cihazlarının da bakanlığımız bünyesinde bulunması balda tağşişi minimum seviyeye indirecektir.

  1. Damızlık Ana Arı Sorunu ve Ulusal Arı Islahının Sürdürülebilirliği

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği tarafından 2018 yılında Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne sunulan ve “TAGEM-18/AR-GE/07” proje numarası ile desteklenmeye değer bulunan “Türkiye’de Bulunan Bazı Arı (Apis mellifera L.) Irk ve Genotiplerini Temsil Eden Kolonilerin Orijinal Alanlarında Morfolojik ve Moleküler Karakterizasyonu ve Belirli Karakterler Yönünden İyileştirilmesi” adlı projemiz 4. yılını doldurmuştur. Arı ıslahı ve damızlık materyal üretimi pahalı ve zaman alıcı olması sebebiyle ülke ihtiyacını karşılamaya yeterli gelmemektedir. Temel amacımız arı ıslahında bölgelerin ihtiyacı olan ırk ve ekotip damızlığının üretilmesi ve sürdürülebilirliğini sağlamaktır.

Islah amaçlı kurulmuş Arı Yetiştiricileri Birliklerimizden Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde arı ıslahı projesi yapmış olanlara maddi destek sağlanmasını talep etmekteyiz. Ayrıca ülke arıcılığımızın sürdürülebilirliği açısından ana arı işletmeleri ve kullanılan damızlıklar kontrol edilerek ana arı işletmeleri desteklenmelidir. Ana arı yetiştiriciliği talimatnamesi günümüz şartlarına göre güncellenmelidir.

Merkez Birliğine 5 kişiye kadar uzman tarım danışmanı istihdam hakkı verilmesi ve Arı Islahı Sürdürülebilirliğinin Desteklenmesi konulu proje hazırlanarak maddi kaynak oluşturulması gerekmektedir.

 

  1. Polinasyon ve Gezginci Arıcılık Desteği Talebi

Dünyada gıda maddelerinin %90’ı 82 bitki türünden elde edildiği, bu bitki türlerinin de 63’ünün bal arıları tarafından tozlaşmaya gereksinim duyduğu bilinmektedir. Bal arıları tarım ekonomisi açısından en değerli tozlayıcılardır. Bal arıları hemen hemen her ürüne tozlaşma sağlayabilir. Amerika, İsrail, Japonya gibi ülkelerde arıcılık faaliyeti neredeyse tamamen polinasyon (tozlaşma) amacıyla yapılmaktadır. Amerika’da koloni başına yaklaşık 200 dolar polinasyon katkısı ödenmektedir.

Ülkemizde ise polinasyonun önemi tam anlamıyla kavranmış değildir. Sadece tohum üreten ve yurt dışına ihracat yapan firmalar tarafından kısmen kullanılmaktadır. Ülkemiz arıcılığının %75-80’lik dilimi gezgincilik faaliyeti sürdürmektedir. Gezgincilik yapan her arıcımız gittiği her bölgede üretim yaparken aynı zamanda ücretsiz olarak polinasyon hizmeti de vermektedir.

Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama alanı değiştirmekte, arılarını farklı illere naklederek yılda ortalama 15 bin km yol kat etmektedir. Aynı zamanda şahsi araçları ile ortalama 10-15 bin km yol yapmaktadırlar. Özetle bir arıcımız yaklaşık olarak yılda 30 bin km yol yaparak yaklaşık 40.000 TL’lik akaryakıt harcaması yapmaktadır. 2021 yılında kat edilen yol karşılığı yaklaşık 10.000 TL harcama yaparken 2022 yılında bu maliyet 4 katına çıkmıştır. Aynı zamanda besleme girdileri, sarf malzeme, makine/ekipman giderleri de benzer şekilde artış göstermiştir.

Arıcılarımızın en temel girdisi olan mazot %300, şeker %400, sarf malzeme %150, makine/ekipman %200, işçilik vb. giderler %250 oranında artmıştır. Bu temel giderler karşısında sektörün üretici kanadı çıkmaz içerisine girmiştir. Şu ana kadar üreticiler değişik bankalardan kredi kullanarak mesleklerini icra etme adına Anadolu’nun değişik yerlerinde arıcılık faaliyetleri için bulunmaktadırlar. Ancak, gezgincilikten dönüşleri yaparken ciddi bir arayış içerisindedirler. Bu yıl pek çok ilimizden gezginci arıcılığa çıkış miktarında düşüşler olduğunu ve genç kuşak arıcılarımızın mesleği sorgular duruma geldiklerini belirtirken, pek çok işletmenin de iflas etme noktasına geldiğini içimiz acıyarak ifade etmek istiyoruz.

Gelişen konjonktürde maliyetlerin artması özellikle nakliye giderlerinin karşılanamaz hale gelmesi sebebiyle içinde bulunduğumuz sezonda gezgincilik faaliyeti %45 oranında azalış gösterdiği tahmin edilmektedir. Arıcılarımız ürettiği ürünün 15 katı kadar diğer tarım sektörlerine katkı sağlamaktadır. Bu doğrultuda arıcılığa verilecek destek dolaylı olarak diğer tarım sektörlerine de verilmiş olmaktadır.

Arıcılarımızın gezgincilik faaliyetinden kopmamaları için koloni başına aldığı 30 TL desteğin yanı sıra mazot desteği adı altında destek verilmesini talep etmekteyiz.

Kongrede Arıcılarımız tarafından gelen şikayetlere ve taleplere bakıldığında; arıcılık desteklemelerinin artış oranının diğer sektörlerden düşük kaldığı hemen hemen tüm oturumlarda ifade edilmiştir.

Arı ürünlerinin fiyat artışlarının maliyetlere göre çok geride kaldığı, gençlerin sektörden koptuğu öne sürülmüş ve genç üreticilere sağlanacak avantajların arttırılması talep edilmiştir.

 

  1. Arı Sağlığı

Doğal ve sağlıklı bal üretmenin önünde ruhsatsız ilaçlar, yem katkı maddeleri ve pestisitler önemli bir engel oluşturmakta ve her yıl yaklaşık %30-35 dolayında arı kaybı yaşanmaktadır.Türkiye’nin değişik bölgelerinde meydana gelen ve gittikçe arttığı gözlenen toplu arı ölümlerinin arıcılık sektörünün bugün itibariyle en önemli sorunları arasında yer aldığı ve pestisit kirliliğinin bu haliyle devam etmesi durumunda konunun daha ciddi boyutlara ulaşacağı değerlendirilmiştir.

Varroa mücadelesinin önemi ve gelecekte yeni hastalık ve zararlılara hazırlıklı olmamız gerekliliği ortaya konulmuştur.

Ana arı kaynağı, kontrolleri ve sağlığı, virüs hastalıkları açısından önemlidir. Ülkemiz bal arılarında virüs çeşitliliği ve varlığı ile enfeksiyon oranı düşünülenden fazladır. Arı sağlığı açısından bu hususların göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanmıştır.

Propolisin Amerikan Yavru Çürüklüğü açısından önemi ile yavru çürüklüklerinde korunma ve kontrol stratejileri vurgulanmış, antibiyotik kullanımı ve sakıncaları belirtilmiştir.Kongrede Arı sağlığında birçok durumda ilaç kullanımının gereksizliği vurgulanmış, hemen hemen her olguda ülkemizde yasak olan antibiyotiklerin kullanımının sakıncaları aktarılmıştır. Bu amaca uygun olarak temel petek üretim ve basım tesislerinde kapsamlı kontrol ve denetim mekanizmalarının hataya geçirilmesi gerekmektedir.

Arı sağlığını ve arı ürünlerinin kalitesini korumak ve geleceğe yönelik planlamalar oluşturmak üzere Bakanlığımızdan üreticilerin talebi özet olarak aşağıdadır;

  • Yıl içerisinde sadece bir ay boyunca fabrika çıkış fiyatı üzerinden varroa parazitine karşı ruhsatlı ilaç tedarikinin arıcılara sağlanmasını,
  • Varroa ile toplu mücadele programının, İl Tarım ve Orman Müdürlükleri ile İl Arı Yetiştirici Birlikleri tarafından koordine edilmesini,
  • Bakanlık ruhsatlı varroailaç listesinin her 6 ayda bir yayımlanması, İl Tarım ve Orman Müdürlüklerince ruhsatlı etken madde duyurularının gerçekleştirilmesini,
  • Bakanlığımız tarafından arı yemi, premiks, yem katkı maddesi listelerininyayımlanmasını, bu ürünlerin ilaç olmadığının ve ilaç yerine önerilmeyeceğininbelirtilmesini,
  • Sosyal medya veya çeşitli internet sitelerinde arı yemi, premiks ve yem katkı maddelerinin reklam ve satışının yasaklanmasını, yapanlara caydırıcı cezai müeyyidelerin uygulanmasıdır.

 

  1. Gezginci Arıcılık ve Konaklama Sorunları

Arı konaklama yerlerinin ve kovan kapasitelerinin belirlenmesinde bal verimi ve flora esas alınarak, arıcıları mağdur etmeyecek bir düzenleme yapılmalıdır.Özellikle çam balı üretim alanlarında belli bölgelerde aşırı yığılmalar görülmekte olup, bu bölgelerde rantabl bir arıcılık faaliyeti yapılamamaktadır.

Konaklamalarda stratejik planlama yapılmamaktadır. Kovan artışına paralel olarak floral kaynaklar da arttırılamadığından kovan başı verim her geçen yıl düşmektedir.Yaşamsal şartlarının zor olduğu koşullarda üretim yapılan arıcılık sektörü için kendi iç dinamizmlerine uygun gezginci arıcılık mevzuatları olmalıdır. Arı konaklama noktaları ve kapasite çalışmaları hassasiyetle yapılmalıdır. Birim alana düşen kovan sayısı verimlilik esasına göre düzenlenmelidir. Mevcut basralı alanların planlı bir şekilde geliştirilmesi amacıyla koşnilin transplantasyonu yasal bir zemine oturtularak uygulanması tartışılmalıdır.

İklimsel değişiklikler, arı hastalıkları, kovan bakımının yetersiz olması ve yanlış arıcılık uygulamaları ne yazık ki kovan başına verimi etkileyen en önemli sebeplerdir. Bölgeye adaptasyon sağlamış, nektar ve polen kaynaklı bitkilerin ekim ve dikimine önem verilmeli, ana nektar kaynağı kadar ara dönem nektar veren bitkilerin geliştirilmesine önem verilmelidir.

Bal üretim florası ve konaklamaya uygun alanlar haritalandırılmalıdır. Çiçeklenme dönemine göre gerek mera alanları gerekse tarım alanları üretim sezonu öncesi bilinmeli ve bu kapsamda oluşturulacak kapasiteye göre kullanım sağlanmalıdır.

 

  1. Zirai Mücadele ve Arıcılık

Yetiştiriciliği yapılan kültür bitkilerinin %77’si tozlaşmak için bal arılarına ihtiyaç duymaktadır. Ayrıca etkin polinasyon sağlanmadığı durumlarda bitkisel üretimden türe bağlı olarak %100’e varan ürün kaybı yaşanacağı bilinmektedir. Ülkemizde pestisitlerin yanlış kullanımına ve uygulama saatlerine bağlı her sezon yoğun arı ölümleri gözlenmektedir. Bu yıl yaşanan bir böcek salgınında görüldü ki; Trakya sınırları içerisinde ayçiçek ekili arazilerde “çayır tırtılı” zararlısı ile mücadele kapsamında ayçiçek yetiştiricileri tarafından zirai mücadele yapılırken, ayçiçek bal üretim sezonu olması sebebiyle bölgede arı kovanları olmasına rağmen dikkate alınmamıştır. Aynı şekilde kanola ilaçlama zamanı, kullanılacak pestisit veya kanolanın çiçeklenme dönemine istinaden polinasyon zamanlaması ortaya konulmamaktadır. Bal arısının polinasyona ve kültür bitkisi verimine etkisi biliniyor olsa da göz ardı edilmekte, çözüm getirilmemektedir.

Merkez Birliği olarak ayçiçeği ve kanola üreticileri ile arıcıları bir arada buluşturmak, mevcut durumu belirleyerek gelecek planlaması oluşturmak adına “Zirai Mücadele ve Arıcılık Çalıştayı” Bakanlığımız bünyesinde gerçekleştirmeyi istemekteyiz. Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü, ayçiçeği ve kanola ekiliş alanları bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlükleri, birliklerimiz ve akademisyenlerimizin katılımı ile Bakanlığımız bünyesinde bir çalıştay organize edilmesini; kültür bitkileri ile beraber bütün alanları ele alan, tohum kaplama ilaçlarından zirai gübrelerin kullanımına kadar mevcut durumu ortaya koyarak geleceğe yönelik politika oluşturmak üzere çalıştay yapılması gerekmektedir.

Kongre katılımcılarının ortak talebi ülkesel düzeyde belirlenecek politikanın sahada yaptırımları ile beraber uygulanmasıdır. Ayrıca Neonicotinoid grubu pestisitlerin kültür bitkisi ekili arazilerde kullanımın yasaklanması, Avrupa ülkelerinde yasaklanan ilaç gruplarının ülkemizde kullanıma devam etmemesi polinasyonun sürdürülebilirliği açısından son derece önemlidir.

 

  1. Temel Petek ve Kalıntı Sorunu

Arıcılık sektöründe kalıntı denildiğinde akla ilk gelen yer, sünger gibi emici özelliği nedeniyle balmumudur. Temel arı peteği, hammaddesi balmumu olup arıların yavrularını yetiştirdiği, besinlerini depoladığı (bal, polen, arı ekmeği) ve koloni başına yıllık 1 kg temin edilmesine ihtiyaç duyulduğu arıcılık sektörünün en temel ve stratejik girdi maddesidir. Petek imalatında kullanılan bal mumları, eskimiş peteklerin eritilerek tekrardan muma dönüştürülmesi ile elde edildiğinden; mum temel peteğe dönüşürken sirkülasyon yolu izlemekte, aynı mumlar geri dönüşüm ile tekrar kullanıma verilmektedir. Bu hususta kalıntı riski olması, üretim döngüsünde yaşanacak olası zafiyetlerin katlanarak hem arı sağlığını hem de insan sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaşabilmektedir.

Ülkemizde soğuk depo kullanım alışkanlığı yaygın olmadığı için mum güvesi zararına karşı petekler çeşitli kimyasallarla saklanmaktadır. Bu da mumda kalıntı oluşmasına sebep olabilmektedir. Ayrıca mum içerisinde %7-8 düzeyinde bulunan posa dipte çökmesi gerekirken dinlendirme yapılmadığı için temel petek basımı aşamasında tekrar muma karışmakta ve kalıntı düzeyini yükseltmektedir. Ülkemizde petek bal üreticilerimizin %100 temel peteğe, süzme bal üreticilerinin de %20 peteğe ihtiyacı vardır.

Ülkemizde balmumu ve petek sektöründe yaşanan handikapların en önemlisi ise sanayi mumu olarak ithalatı yapılan parafin içerikli sentetik mumların fabrikalarda arıcılardan gelen diğer külçe mumlarla harmanlanarak temel petek haline dönüştürülmesidir. Her ne kadar parafin, serezin gibi maddeler temel petekte bulunamaz diye tebliğ ve yönetmelikler olsa da denetimdeki eksik/yanlış uygulamalar nedeniyle tespiti mümkün değildir.

Özellikle tam sterilizasyon işlemine tabii tutulmayan temel peteklerde ülkemizin ve dünyamızın en önemli arı hastalıklarının başında yer alan ve oldukça ekonomik zararlar yol açan Amerikan Yavru Çürüklüğü gibi çeşitli hastalık etmenlerinin sporlarını bünyesinde bulundurduğu için hastalıkların yayılmasına da sebep olmaktadır.

 

Çözüm Önerilerimiz

Temel petek ve arıcılıkta kullanılan yem vb. besleme ürünleri hakkında mevzuatın acilen oluşturulması gerekmektedir. En önemli arıcılık girdilerinden olan temel petek, arı keki ve arı beslemesi amacı ile kullanılan diğer girdilerin kontrollerinin mutlak suretle yapılması gerekmektedir. Özellikle temel petek üretim yerleri ve kara mum sıkma yerlerinde kaçak üretimlerin önüne geçilmesi amacı ile belirli bir standart getirilmesi, uymayanların ise üretim ruhsatlarının iptal edilmesi veya caydırıcı cezalar uygulanması gerekmektedir. Yurt dışından sanayi mumu adı altında getirilen mumların temel petek imalatında kullanımının önüne geçilebilmesi için denetim ve ceza mekanizmaları daha etkin şekilde çalıştırılmalıdır.

Ayrıca, arı yemi ve arı keki üretim yerlerine belirli bir standart getirilmeli ve arıcılık yönetmeliğine ek veya bir tebliğ çıkarılarak kodekse dahil edilmelidirler. Arı keki üretiminde kekin bileşimine katılan ürünlerin kontrollerinin yapılması gerekmektedir. Premix ve arı keki üreticilerinin bakanlıktan işletme kayıt numarası almaları ve adres bildirmeleri, üretime başlayabilmek için ise işletme onay belgesi almaları gerekmektedir.

Temel petek üretim işletmelerinin ve üretim aşaması standartları belirlenmeli, ham mumların üretildiği mum sıkma üniteleri kayıt altına alınmalı veya temel petek işletmelerinin bir ünitesi olarak kabul edilmelidir. Temel petek işletmesine üretim için giren ham mumların izlenebilmesi için belge karşılığı alınması sağlanmalı, yurt dışı mevzuatlarına uyum gözetilmeli, Ağartıcı kullanımı engellenmeli, gıdaya uygun mamul kullanılmalı, Denetimle ilgili numuneler alınırken fabrika yerine üreticiye satılmış ürünlerden alınmalı, denetimler arıcıdan ve bayilerden yapılmalıdır.

Amerikan Yavru Çürüklüğü ve diğer hastalık etmenlerinin yayılmasının engellenmesi için; temel petek işletmelerinde sterilizasyon için gerekli ekipmanların zorunluluğu sağlanmalı, yeni ruhsat verilmesi işlemlerinde sterilizasyon için gerekli ekipmanlar şart koşulmalı, hastalık etmenlerinin yok edilmesi için sterilizasyon işlemlerinin yapılması ile ilgili üretim sezonunda denetimlerin sıklaştırılmalıdır.

Zirai mücadele ve veteriner ilaç kalıntılarının bulunması sorununun çözmek amacıylazirai ilaçların zamanında ve uygun dozda kullanımı sağlanmalı, ruhsatsız ilaçların kullanımı engellenmeli, arı hastalık ve zararlıları için kullanılan ilaçlar için de reçete şartı getirilmelidir.

Arıcılık için stratejik öneme sahip temel arı peteği üretiminin; kalıntı yönünden araştırılması, kimyasal analizlerinin yapılması ve bu konuda kamu-özel sektör-arıcı için en az 3 yıl üretim tesisleri, satış bayileri ve üreticiden alınan numunelerin kontrol edilme aşamalarının gerçekleştirilerek projelendirilmesi önem arz etmektedir.Ayrıca temel petek satışında KDV oranının %1’e düşürülmesini tüm sektör ortak talep olarak istemektedir.

 

  1. Bal Üretimi ve Pazarlama

Orman Genel Müdürlüğü tarafından tesis edilen bal ormanları arıcılar açısından önemli bir katkı olarak görülmektedir. Bu uygulamanın yaygınlaştırılması ve tesisinde arıcıların istek ve taleplerinin dikkate alınması fayda ve katkılarının artmasına yardımcı olacaktır.

Dünya çam balı üretiminin %92’si ülkemizde, Ege ve Akdeniz Bölgelerinin daha çok sahil ve sahile yakın kısımlarında üretilmekte olup Muğla ili bu hususta en önemli merkez durumundadır. Toplam 100.000 hektar alanda çam pamuklu koşnilinin yayılış yaptığı bilinmektedir. Bu sahalarda yaklaşık 30-35 bin ton çam balı üretilmektedir. İhracatımızın büyük kısmı çam balı olduğu için bu hususa ayrıca önem verilmesi gereklidir. Türkiye’nin milli bir balı/ürünü olarak görülmeli ve desteklenmelidir.

Türkiye’de ihracata konu en önemli bal çam balıdır. Bunun yanında son yıllarda Doğu Anadolu Bölgesi’nde üretilen yüksek yayla balının da ihracatı yapılmaktadır.Balda kaliteli üretim ve güvenli gıda konusunda balın kayıt altına alınması, üreticinin ürettiği bal ile sanayide üretilen tatlandırıcının ayırt edilmesi halk sağlığı açısından gereklidir.İyi Tarım Uygulamaları çerçevesinde İyi Arıcılık Uygulamaları Yönetmeliğinin hayata geçirilmesi için alt yapı çalışmalarının hızlandırılması ve sonuçlandırılması önemlidir.

Sözleşmeli Arıcılık Modeli kamu ve özel kuruluşlar tarafından uygulanmalı, sözleşmeli arıcılığı özendirecek politikalar geliştirilmelidir.

Piyasadaki tatlandırıcı ve diğer yapay ürünlerin arıcılık sektöründe kullanımının önüne geçilmesi konusunda fikir birliğine varılmıştır.

 

  1. Apiterapi

İhracat için de önemli olan arı sütü üretimi hususunda başlatılan ve Bakanlıkça desteklenen çalışmalar artarak devam ettirilmelidir.Arı ürünleriyle yapılan ve Apiterapi olarak adlandırılan tedavi uygulamalarının yaygın ve doğru olarak yürütülebilmesi için bu konularda gerekli eğitimlerin arıcılara verilmesi gereklidir.

Apiterapi ürünlerinin kullanımında hangi hastalıkta hangi ürünün ve dozunun kullanılacağı konusunda bilgilerin yetersiz olduğu, bu hususta yapılacak çalışmalarla bunların aydınlatılmasının gerekliliği vurgulanmıştır.

Arı ürünlerinin eskiye göre çok daha iyi bilindiği, ancak kullanımları ile ilgili yeni çalışmalara ihtiyaç olduğu belirtilmiştir. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından arı ürünleri üretim tebliğlerinin çıkartılması gerekmektedir. Üretim planlaması gerçekleştirilmesi için “Arı Ürünleri Kayıt Sistemi” adı altında bir yazılım programı ile ülkemizde üretilen tüm arı ürünleri kayıt altına alınmalı ve desteklenmelidir.

Sertifikalı arıcılık işletmelerinin bal dışı arı ürünleri üretimi konusunda teşvikler arttırılmalıdır.

  1. Hibeler ve Arıcılık Kredileri

Arıcılık faaliyetinde bulunacak adayların yeterli görsel/uygulama eğitimi olmadığı için başarı şansı az olmaktadır. Canlı materyal ve girdi temininde seçici olunması, bölgeye uygun arı temini sağlanması ve üretilen ürünün pazarlanması konusunda problemlerin aşılarak yol haritası belirlenmesi, projelerin sürdürülebilirliği için son derece önemlidir. Örneğin; aynı teknik şartname koşullarını sağlayan canlı arılar her bölgeye uyumlu olmadığı gibi, yine aynı özellikleri sağlayan kovan ve ekipmanlar istenilen kalitede olmamaktadır. Bu girdilerin Bakanlığımızın belirlediği şartlar ile Birlikler tarafından temin edilmesi proje başarısını arttıracak ve daha uygun maliyet ile daha nitelikli ürünlerin hak sahibine ulaştırılmasını sağlayacaktır.

Amacımız: Projeden yararlanacak hak sahiplerinin arıcılık faaliyetlerinin; eğitimli, uzman kişiler tarafından yapılmasını teşvik etmek, eğitimli iş gücü ile arı ürünleri üretim miktarını, kalitesini ve verimliliğini artırmak, kırsal alanda arıcılık yapan işletmelere örnek ve önderlik oluşturacak ve üretimde sürdürülebilirliğin sağlandığı üretim modeli oluşturmaktır.

Arıcılık Kredilerinin diğer hayvansal kredilerde olduğu gibi faizi sübvanse edilen miktarlarının arttırılması gerekmektedir. Faizsiz yatırım kredileri sektöre genç arıcıların kazandırılmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Ayrıca desteklenen hibe projeleri ile yatırım gerçekleştiren genç arıcıların; eğitim, üretim, takip esasında gerçekleştireceği faaliyetler tümüyle desteklenmeli ve gerek verilen hibenin sürdürülebilirliği gerekse kırsalda istihdamın temeli bu kapsamda sağlanmalıdır.

 

  1. Sonuçve Değerlendirme

Bu kongre ülkemiz arıcılığına önemli katkılar sağlamıştır. Gerek yurt dışı ve gerekse yurt içinde araştırmalar yapan bilim insanlarının akademik tecrübeleri, üreticiler ve sektör katılımcıları arasında paylaşılmıştır. Üreticilerimiz ile bilim insanlarımız arasında ortak bir bağ oluşturulmuş, ülke arıcılığının gelecekteki durumuna daha olumlu bir bakış açısı kazandırılmıştır.

  • Ülkemizin ve dünyanın en büyük kongresi olma yolunda yapılan çalışmalara örnek olması ve kurumsal yapılaşması noktasında başarı kaydedilmiştir.
  • Sektörün bilim insanları, arıcılar, malzeme üreticileri başta olmak üzere tüm paydaşlarının bir araya geldiği başarılı bir organizasyon gerçekleşmiştir.
  • Ekonomik kriz ve pandemi süreci sonrasına olmasına karşın katılım oldukça yüksek düzeyde olmuş ve tüm arıcılar memnuniyetini dile getirmiştir.
  • Bildirilerin bilimsel ve üreticiye yönelik olarak gruplandırılması sektör paydaşlarının daha fazla yararlanmasına olanak tanımıştır.
  • Pandemi, ekonomik kriz ve bir sezon sonrası yaşanan tüm sıkıntılar bir tatil havasında yapılan kongre ve fuar ile bir nebze olsun giderilmiştir.
  • Fuarda stantlarda sektördeki yeni ürün ve teknikler birinci elden sektör paydaşlarınca paylaşılmıştır.
  • Sektör konuşuyor, üretici konuşuyor ile sektörün paydaşları kendini ifade etme ve birinci elden sorunları iletme ve çözüm bulma şansı yakalamıştır.
  • Serbest Kürsü çalışması ile arıcılarımız sorun olarak gördüğü konuları kürsüden ifade etme ve sorun çözücü konumdaki paydaşlara iletme olanağı bulmuştur.
  • Arıcılık sektörünün her geçen yıl artan hızla büyüdüğü ve etkin bir sektör olma yolunda ilerlediği görülmüş ve perçinlenmiştir.
  • Verilen arıcılık ödülleri ile sektörün kurumsallaşması ve medyada dikkat çekmesine katkı sunulmuş, ahde vefa örneği gösterilmiştir.
  • İnovasyon yarışması ile sektördeki yeni teknik ve ürünlerin tanınması/bilinmesi noktasında çalışma yürütülmüş ve ödüller verilmiştir.
  • Arıcılık sektörünün en önemli bileşenlerinden olan bal üretiminde kalitenin artışı ve sürdürülebilirliği amacıyla kaliteli/sağlıklı bal üretimi ve markalaşma yolunda etkisi olacak bal yarışması yapılmış ve ülkemiz ballarının öne çıkmasına katkı sunulmuştur.
  • Kongre her açıdan ülkemiz arıcılığı için bir kazanç olmuştur.

 

TÜRKİYE ARICILIK ÖDÜLLERİ

ARICILIK SEKTÖRÜNE KATKILARINDAN DOLAYI

ÖDÜL ALAN ÖDÜL VERİLME NEDENİ
PROF. DR. AHMET GÜLER ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİNDE ÜLKEMİZ ARICILIK EĞİTİMİNE VE ARI ISLAH ÇALIŞMALARINA KATKIDA BULUNMUŞ, SAYIN HOCAMIZ,
PROF. DR. KADRİYE SORKUN ARICILIK SEKTÖRÜNE UZUN YILLAR EMEK VERMİŞ, ARICILARIN EĞİTİMİNE KATKI SAĞLAMIŞ VEARI ÜRÜNLERİ KONUSUNDA DUAYEN HOCAMIZ.
PROF. DR. NEVZAT ARTIK GEREK BAKANLIKTAKİ GÖREVİ GEREKSE ÜNİVERSİTEDE ARI ÜRÜNLERİNİN DEĞER KAZANMASI KONUSUNDA ÇALIŞMALAR YÜRÜTMÜŞ, EĞİTİM DÜNYASINA PEK ÇOK BİLİM İNSANINI KAZANDIRMIŞ SAYIN HOCAMIZ
AHMET İNCİ TÜRKİYE KALKINMA VAKFI, MACAHEL GİBİ MARKA KURUMLARIN ÇEŞİTLİ VE ÖNEMLİ KADEMELERİNDE GÖREV ALMIŞ, ARI ISLAHI KONUSUNDA ÖNCÜ ÇALIŞMALAR YAPMIŞ ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ.
ALİM TUTAR TÜRKİYE KALKINMA VAKFI VE TÜRKİYE ARI YETİŞTİRİCİLERİ MERKEZ BİRLİĞİ ÇATISI ALTINDA ISLAH VE EĞİTİM ÇALIŞMALARINDA GÖREV ALMIŞ, ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ KONUSUNDA İLKLERDEN OLAN ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ.

 

EMEKLİ BİRLİK BAŞKANLARI

ZEKERİYA AYDIN TRABZON BİRLİK BAŞKANI
SELAHATTİN GÜNEY ZONGULDAK BİRLİK BAŞKANI
FEVZİ CİVAOĞLU RİZE BİRLİK BAŞKANI

 

ARICILIKTA HİZMET ÖDÜLLERİ

ÖDÜL ALAN
HALİT ÇELEBİ
ALPER KUYUCU
MÜCDETTİN ÇAKAN
BİTLİS ARI YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ

BAŞARILI ARICILAR

ÖDÜL ALAN ÖDÜL NEDENİ
SİBEL UTLU KADIN ARICI
MURAT MUTLU DENEYİMLİ ARICI
RAMAZAN AYDOĞAN ENGELLİ ARICI
CERİT KOÇYİĞİT ENGELLİ ARICI

 

MEDYA SEKTÖRÜ

ÖDÜL ALAN ÖDÜL NEDENİ
EYLEM KAFTAN KOVAN FİLMİ SENARİST VE YÖNETMENİ
İSMAİL UĞURAL MEDYA ÇALIŞMALARI VE ARICILIĞIN TANINMASINA SUNDUĞU KATKILARDAN
CELAL TOPRAK MEDYA ÇALIŞMALARI VE ARICILIĞIN TANINMASINA SUNDUĞU KATKILARDAN

 

KAMU KURUMU

ÖDÜL ALAN ÖDÜL NEDENİ
TRT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

BU TOPRAĞIN SESİ

YAYINLARI İLE ARICILIĞIN TANINMASINA SUNDUĞU KATKILARDAN

 

BAL YARIŞMASI ÖDÜLLERİ

ÖDÜL ALAN ÖDÜL NEDENİ
KURTULUŞ ÇARDAK – BİTLİS MONOFLORAL BAL YARIŞMASI 3.
TAMER TOPAL – MENTEŞE/MUĞLA MONOFLORAL BAL YARIŞMASI 2.
SABAHATDİN YARAŞLIOĞLU – ULA/MUĞLA MONOFLORAL BAL YARIŞMASI 1.
ÇAĞLAR ÇARDAK – BİTLİS POLİFLORAL BAL YARIŞMASI 3.
GÜRSEL YASAN – KARAMAN POLİFLORAL BAL YARIŞMASI 2.
ABDULMUTTALİP AYDIN – KÖYCEĞİZ/MUĞLA POLİFLORAL BAL YARIŞMASI 1.
HASAN KARAYİĞİT – MARMARİS/MUĞLA ÇAM VE DİĞER SALGI BAL YARIŞMASI 3.
ARZU TULİNEFE- KIRKLARELİ ÇAM VE DİĞER SALGI BAL YARIŞMASI 2.
SÜLEYMAN ÖNER – MİLAS/MUĞLA ÇAM VE DİĞER SALGI BAL YARIŞMASI 1.
ABDULMUTTALİP AYDIN– KÖYCEĞİZ/MUĞLA EN GÜZEL TASARIM VE JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ

İNOVASYON ÖDÜLLERİ / ARICILIK ÜRÜNLERİ

  ÖDÜL ALAN ÖDÜL NEDENİ
3 APİMAYE SIR ALMA KUTUSU
2 MUSTAFA KÖSOĞLU DEMONTE KOVAN
1 APİMAYE YASAENG ARI SÜTÜ SETİ

İNOVASYON ÖDÜLLERİ / YÖNTEM GELİŞTİRME

3 APİMAYE 3. YABAN ARISI YAKALAMA DÜZENEĞİ
2 APİMAYE 2. OĞUL YAKALAMA APARATI
1 PROF. DR. OKTAY YILDIZ 1. ARI İPEĞİ ÜRETİMİ

İNOVASYON ÖDÜLLERİ / ARI ÜRÜNLERİ

3 D3+K2 VİTAMİNLİ PROPOLİS BEEO
2 YOĞUN BAKIM KREMİ BEEO
1 KOLAJEN SHOT PROPOLİS BEEO