4. Uluslararası Muğla Arıcılık Ve Çam Balı Kongresi

4. ULUSLARARASI MUĞLA ARICILIK VE ÇAM BALI KONGRESİ
Eş zamanlı olarak
20. APISLAVIA KONGRESİ
KONGRE GENEL BİLGİLER

“4. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi eşzamanlı olarak 20. Apislavia Kongresi” Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği, Apislavia Arıcılar Birliği, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Güney Ege Kalkınma Ajansı ortaklığında, 05 – 09 Kasım 2014 tarihleri arasında, 29 farklı ülkeden (Azerbaycan, Belarus, Bulgaristan, Kanada, Çin, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, Kazakistan, Kırgızistan, Letonya, Polonya, Porto Riko, Romanya, Rusya, Slovakya, Slovenya, Güney Kore, Tacikistan, Tunus, Ukrayna, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Vietnam, Yunanistan, İtalya) ve ülkemizin hemen hemen tüm illerinden 1456’i konaklamalı, 420’si günübirlik olmak üzere, günlük yaklaşık 1876 kişinin katılımlarıyla Fethiye- Ölüdeniz Liberty Lykia Otel’de gerçekleşmiştir.
Kongrede 73’i sözlü, 98’ü poster olmak üzere toplam 171 bildiri sunulmuştur. Letonya, Ukrayna, Almanya, Slovenya, ,İngiltere, Çek Cumhuriyeti, Rusya, Belarus, Cezayir, Hindistan, Kırgızistan, Finlandiya, Romanya, İran, Fas ve Sudan’dan olmak üzere 16 ülkeden bilim insanları bildirileri ile ülkelerini temsil etmişlerdir. Kongrede sunulan tüm bildirilerin geniş özetlerinin toplandığı Bildiriler CD’si kongre öncesinde çoğaltılarak katılımcılara dağıtılmıştır.
Kongre, sektörün tüm paydaşlarını buluşturmuş, arıcılarımız teorik bilgi edinmelerinin yanı sıra uygulama ile ilgili konularda da deneyimlerine katkı sağlamıştır. Arı Yetiştiriciliği ve Polinasyon, Apiterapi ve Apiterapi Ürünleri, Arı Sağlığı ve Hastalıkları, Çam Balı Üretim Alanları ve Yöresel Ballar, Arı Biyolojisi- Islah ve Ana Arı Yetiştiriciliği, Dünya ve Türkiye Arıcılığının Yapısal Analizi ve Sorunlar, Arıcılık ve Ekonomi başlıklı oturumlarda sözlü bildiriler sunulmuştur. Konunun uzmanları tarafından bal üretiminde ana arının önemi, antibiyotiklerin bilinçsiz kullanımının arı sağlığı ve özellikle insan sağlığı yönünden tehlikeli boyutları, çam balı üretim alanlarının oluşturulması, ormanlarımızın arıcılarımızın hizmetine bilimin öncülüğünde sunularak bal ormanlarının kurulması, apiterapinin insan sağlığı yönünden önemi, pazarlama ve markalaşmanın önemi detaylı şekilde tartışılmıştır. Bu sene kongremizde apiterapi ürünlerine ayrıca önem verilmiştir. Ayrıca bu yıl ilk defa fiili şartlarda üretim metotları üreticilerimiz tarafından sunulmuş ve diğer üreticilerle buluşturulmuştur. Bu anlamda üreticilerimiz her zaman dinleyici değil anlatan da olacaktır. Kongre sürecinin değerlendirilmesi düzenleme kurulu tarafından kongrenin son oturumunda gerçekleştirilmiştir.
Kongremizi Slav ülkelerinin kurduğu Apislavia Arıcılar Birliği ile yapmış olmamız ülke arıcılarımızın Apislavia ülke arıcıları ile kaynaşmasına neden olmuştur. Üç dilde (Türkçe, İngilizce ve Rusça) simültane tercüme yapılmıştır. Bu anlamda da gerek bilimsel sunumlarda gerekse çalışma gruplarında 30 ülkenin kaynaşması sağlanmıştır.
Kongremizde, Dünya ve Türkiye arıcılığının teknik ve ekonomik sorunları, konularında uzman olan ulusal, uluslararası akademik kariyer sahibi bilim insanları ve kurum yetkililerinin katılımı ile çalışma grupları oluşturulmuştur. Bildiri konuları ile aynı konu başlıkları altında iki ayrı salonda üç gün boyunca çalışma grupları oluşturulmuş, sorunlar dile getirilmiş ve çözümler aranmıştır. Çalışma gruplarının oturum süreleri katılımcılar tarafından belirlenmiştir. Oturumlara Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkilileri dönüşümlü olarak katılmışlardır.
Geçen yıllardan farklı olarak kongremizde “Sektör Konuşuyor” isimli bir panel düzenlenmiştir. 7- 8 Kasım tarihlerinde bilimsel sunulardan sonra gerçekleştirilen bu panele başta üreticilerimiz olmak üzere tüm arıcılık sektörü katılım sağlamıştır. Arıcılık sektörü sadece üreticilerden değil, İl Arı Yetiştirici Birlikleri, Bal Üretici Birlikleri, Bal Paketleme Firmaları, Arı Ürünleri Üreten Firmalar, Arıcılar, Kovancılar, Malzeme Üreticileri, Petek Üreticileri, Kamu Kurumları, Yetkilileri, Bankalar ve Kredi Kuruluşları, Bilim İnsanları, Akademisyenler ve Sanayicilerden oluşmaktadır. Bu panel tüm arıcılık sektörü için büyük yarar sağlamıştır. Burada herkes fikirlerini açıkça dile getirmiş ve sorunlara çözümler aranmaya çalışılmıştır. Kongrenin otel ortamında düzenlenmiş olması bu açılardan büyük avantaj sağlamış, kongre süreci adeta bilim kampına dönüşmüştür. Gerçekleştirilen bu konsept, gerek yerli bilim insanları ve arıcılarımız tarafından gerekse yabancı konuklarımız tarafından çok olumlu ve verimli bulunmuştur.
Önceki kongrelerimizden farklı olarak, bu sene kongremizde Uluslararası Bal Yarışması düzenlenmiştir. Yarışmaya 8 farklı ülkeden 140 yarışmacı katılmıştır. Yarışma 4 ayrı kategoriden oluşmuştur. Bunlar; Çam Balı, Çiçek Balı, Petek Balı ve Farklı Orijinli Ballar kategorileridir. Yarışmaya konu olan balları değerlendiren 10 kişilik jüri, öncelikle duyusal değerlendirme yapmış ve bu değerlendirmeyi geçen balların Muğla Sıtkı koçman Üniversitesi Merkez Laboratuarı’nda kimyasal analizleri yapılmıştır. Bu anlamda, 4 farklı kategoride ilk üçte dereceye giren ballara ödülleri verilmiştir. Böylece, Uluslararası Bal Yarışması ile dereceye giren girmeyen tüm katılımcıların balları uluslararası vitrinde kendini tanıtma fırsatı bulmuşlardır.
Ayrıca, arıcılık sektörü konusunda faaliyet gösteren yurtiçinden ve yurtdışından firmalar ürünlerini ve çalışmalarını açılan stantlarla tanıtmışlardır. Toplantı salonlarının bulunduğu kongre merkezi fuaye alanı, fuar alanı olarak planlanmıştır. Yurtiçi ve yurtdışından sektör ile ilgili firmalar 41 adet stand alarak kongreye katılmışlardır. Arıcılarımız gelişen teknolojiyi inceleme ve alışveriş etme fırsatı bulmuşlardır. Sektör paydaşlarının da birbiri ile kaynaşması ve birbirine yön vermesi de sağlanmıştır.
4. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi eşzamanlı olarak 20. Apislavia Kongresi sadece arıcılık sektörüne hizmet etmekle kalmamış, ayrıca yurtdışından 29 ülkeden 490 kişinin katılımı ile turizm sektörüne de katkı sağlamıştır. Bu anlamda ilimizin turizm potansiyelini de öne çıkarmıştır. Kongremizin son gününde düzenlenen turlarla da Fethiye ilçemizin turistik mekanları katılımcılara gezdirilmiştir. Kongremiz, Muğla’da 30 ülkeyi bir araya getirerek gerek arıcılık gerekse turizm sektörüne katkı sağlayan tek etkinliktir.

DEĞERLENDİRME RAPORU

  1. ARI BİYOLOJİSİ-ISLAH VE ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ:

kongrede sunulan bildiriler gerek ülkemizde ve gerekse dünya genelinde arı ırklarında genetik bir kirlenme yaşandığını ve bunun önüne geçilememesi halinde toplu arı ölümleri ile karşılaşılabileceğini göstermektedir.

Türkiye, dünyadaki arı ırklarının yaklaşık % 20’sini barındıran bir gen merkezi durumunda olup; bu genetik çeşitliliğin ve zenginliğin korunması gerekmektedir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yerli gen kaynaklarımızın korunmasına yönelik diğer türler için gösterdiği çabayı bilimsel çalışmalarla varlığı tespit edilen Anadolu, Suriye, Karniyol ve İran arı ırklarımızla ekotiplerimizin korunması konusunda da göstermelidir.

Herhangi bir bölgemizde ve herhangi bir genotipten yetiştirilen ana arıların ülkemizin her yerinde yetiştiricilikte kullanılmasının ve yurt dışından damızlık dahi olsa ana arı ithalatının önlenmesi hayati bir önem arz etmektedir. Aksi halde genetik kirlenme artacak ve sahip olduğumuz genetik çeşitlilik ve zenginlik heba olacaktır.

Ülkemizde ciddi bir damızlık ana arı sorunu bulunmaktadır. Yetkili kurumlarımız çok acilen ana arı yetiştiriciliği konusunda sistemli ve etkili bir düzenlemeye gitmelidir. Bölgesel bal arılarının ıslahına yönelik çalışmalara hemen başlanmalıdır. Arı ıslahında Varroa ve Amerikan yavru çürüklüğüne dayanıklı hatlar oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

Ülkemizdeki ticari ana arı üretimi hiçbir şekilde özüne uygun yapılmamaktadır. Bu konu kamu, üniversiteler, birlikler ve arıcılarca bilinmesine rağmen gerekli önlemler alınamamıştır. Ülke arıcılığının geleceği açısından konuyla ilgili gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır.

  1. DÜNYA VE TÜRKİYE ARICILIĞININ YAPISAL ANALİZİ VE SORUNLAR:

Ülkemizde üretilen çeşitli balların ve özellikle çam balının, standardının belirlenmesi için gerekli bilimsel çalışmalar yapılarak, dünyada tanıtılıp kabul görmesi sağlanmalıdır.Bal borsasına gerekli destekler verilmeli, üreticiyi özendirici eylemler hayata geçirilmelidir. Lisanslı depoculuk sistemine geçilmelidir. Kalite konusunda sorumluluk alan birlikler pazarlamada da söz sahibi olmalı ve ekonomik olarak desteklenmelidir. Arıcı kayıt sistemi detaylandırılarak bal, polen, propolis, arı sütü ve arı zehiri gibi bütün ürünlerin üretimleri kayıt altına alınmaları sağlanmalıdır.

Ülkemizde arılar için ruhsatlandırılmış olan ilaçların etkinlik çalışmaları yapılarak etkisi azalan ilaçların yerine alternatif ilaç ve mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi için üniversitelerle ortak çalışmaların yapılması gerekmektedir.

Arı keklerinin hayvan yemleri ile aynı sınıfta bulunmaması ve belirli bir standart çerçevesinde üretilip pazarlanması yerinde olacaktır.

  1. ÇAM BALI ÜRETİM ALANLARI VE YÖRESEL BALLAR:

Üretim ve ihracatında tekel olduğumuz çam balı için bir ulusal strateji planı belirlenmelidir. Halen çam balı üretim aracı olan Marchalinahellenica’nınpopülasyon dinamiği ve doğal yayılış alanları Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen “Muğla Yöresi Kızılçam Ormanlarında Çam Balı Üretiminin Sürdürülebilirliği ve Karşılaşılan Sorunların Giderilmesi” isimli proje ile açıklığa kavuşturulmuştur.

Çam balı üretim alanlarında yapılaşmaya izin verilmemeli ve basralı alanlardaki bakım kesimleri bal üretim dönemleri dışında (Mayıs-Haziran aylarında) yapılmalıdır.Marchalinahellenica’nın sıcak ve kurak yıllardaki yaşam koşulları bilimsel olarak ortaya konulmalı ve çam balı üretim alanlarının genişletilmesi çalışmaları yapılarak basra böceğinin transplantasyonunun yapılması sağlanmalıdır.

Orman içinde teşkilatlarca uygun bulunan boş alanlara nokta arı işletmeleri kurulmalıdır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından arı işletmelerine su, duş ve tuvalet imkanları sağlanmalıdır. Orman teşkilatı ve arıcılar arasındaki konaklama yeri sorunları ivedilikle çözülmeli ve arıcıların orman alanlarından en üst seviyede yararlanmaları sağlanmalıdır. Orman içine, arı konaklamaları için yangınlara müdahalelerde de kolaylık sağlayacak yollar açılmalıdır. Çam balı üretim alanlarında taş, maden ve mermer ocaklarına izin verilmemeli; mevcut ocaklarda ise kapalı sistem üretim modeli uygulanmalıdır.

Ülkemizde mevcut floral kaynakların geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için ağaçlandırma çalışmalarında nektar ve polen kaynağı durumundaki önemli orman bitkilerinin ve kültür bitkilerinin ekim-dikimine önem verilmelidir.

Bakanlık, üniversiteler ve birlikler işbirliği halinde yöresel ballarla ilgili araştırma çalışmaları yapmalı ve bal tebliğinde monofloral ballar mutlaka tanımlanmalıdır.

  1. ARI SAĞLIĞI:

Ülkemiz arıcılığının mevcut yapısı ve içinde bulunduğu koşullar dikkate alınarak ilgili tüm kurum ve kuruluşların katılacağı ülkesel arı sağlığı projesi hazırlanıp hayata geçirilmelidir. Özellikle Varroa, Amerikan yavru çürüklüğü ve Nosema ile mücadelede bu tür projelere acilen ihtiyaç bulunmaktadır.

Arı sağlığını korumanın ve bulaşıcı arı hastalıklarını kontrol altında tutmanın yolu ancak sağlıklı girdi kullanımı ile mümkün olduğundan; temel petek üretim ve basım tesislerinde petek sterilizasyonunu mutlaka sağlayacak etkin bir kontrol ve denetim mekanizması kurulmalıdır. Hijyen ve sterilizasyon koşullarını sağlamayan temel petek tesislerine ruhsat verilmemeli, verilen ruhsatlar iptal edilmelidir. Amerikan yavru çürüklüğü hastalığı tazminat kapsamına alınmalıdır.

Yurt dışından mum ithalatı ve kaçak girişler önlenmelidir. Analiz raporu ile steril olduğunu gösterir raporu bulunmayan ve herhangi bir katkı ya da kalıntı içeren bal mumlarının arıcılıkta kullanımına izin verilmemelidir.

AB ülkelerinde yasaklandığı halde ülkemizde hala kullanılmakta olan tarım ve arı ilaçları yasaklanmalı; bitkisel ürün tarımında yapılan bilinçsiz, gereksiz ve aşırı ilaçlamalar ve yanlış ilaçlama yöntemleri önlenmelidir. Tarımsal ilaçlamalarda kullanılan kimyasalların arılara ve arı ürünlerine olumsuz etkileri ile ilgili çalışmalar yapılmalıdır.

Kongrede; Varroa paraziti ile mücadelede ülke genelinde farklı coğrafik bölgeler için toplu mücadele yapılması gerektiği ortak görüş olarak benimsenmiştir. Bu nedenle ilgili bakanlık, üniversiteler ve il birlikleri bu konuda işbirliği yaparak Varroa mücadelesinin belirli bir program dahilinde toplu yapılması zorunlu hale getirilmelidir. Mücadelede ruhsatsız ilaç satışı ve kullanımı önlenmeli ve kimyasal kullanımını gerektirmeyen alternatif mücadele yöntemlerine öncelik verilmelidir.

İllerdeki arı yetiştirme birliklerinin arıcılıkta uzmanlaşmış veteriner hekim istihdam etmeleri desteklenip teşvik edilmeli ve birliklere bu teknik elemanlar eliyle reçete yazma ve ilaç satışı yapma imkanı sağlanmalıdır.

  1. ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ VE POLİNASYON:

Arıcılık özellikle kırsal kesimde onbinlerce aile için bir geçim aracı ve yaşam kaynağıdır. Toplumun sağlıklı beslenmesine önemli katkılar sağlayan bir üretim faaliyeti olarak tüm dünyada arıcılığın önemi giderek artmaktadır.Bu nedenle arıların insanlık için icra ettikleri fonksiyon ve arı ürünleri konusunda bütün toplum bilinçlendirilmelidir.

Nitekim kongremizde sunum yapan yerli ve yabancı bütün bilim adamlarınca da arıların çok önemli bir üretim aracı olduğu ve tarımsal üretime katkıları bir defa daha teyit edilmiştir. Bu nedenle arıların bitkisel üretimde mutlaka ve daha fazla kullanılması üzerinde durulmalı; arıların polinasyonda kullanılmasını teşvik edecek desteklemeler geliştirilmelidir.

Arıcılıkta verimliliğin artırılması amacıyla üreticiler ülke genelinde yoğun ve sistemli eğitim programlarına alınarak modern yetiştirme teknikleri ile donatılmalı, bilgi birikimleri sürekli güncellenmelidir. Arılıklarda kovan içi ve kovan dışı koşulların sağlıklı ve hijyenik arı yetiştiriciliğine ve arı ürünleri üretimine imkan sağlayacak şekilde düzenlenmesi, kullanılan kovan, petek yemlik, suluk, kıyafet ve diğer malzeme ve girdilerin hijyeninin sağlanması hususunda arıcılara eğitimler verilmelidir.

  1. APİTERAPİ VE APİTERAPİ ÜRÜNLERİ:

Arıcılıktan elde edilen gelirin artırılması ve arıcılığımızın dünya arıcılığı ile rekabet edebilmesi için ürün çeşitliliğinin sağlanması gerekmektedir. Bu nedenle hem arıcılar ve hem de tüketiciler için çeşitli arı ürünlerinin üretimini artırmak ve tüketimini yaygınlaştırmak üzere yazılı basın ve görsel medyadaeğitim programları ve bilgilendirici ve bilinçlendirici kamu spotları hazırlanmalıdır.

Apiterapi ürünlerinin daha sağlıklı üretimi ve doğru kullanılmasının sağlanması amacıyla kodeks çalışmaları yapılarak standartlarının belirlenmesi gerekmektedir. Arı ürünlerinin ve özellikle propolisin rastgele, merdiven altı işletmelerde ve sağlıksız koşullarda üretimi, işlenmesi, muhafazası, ekstraktlarının ve karmalarının hazırlanması önlenmelidir. Arı ürünlerinin ehil olmayan kişilerce ilaç ve destekleyici olarak tavsiye edilmesi ve bilinçsizce kullandırılması engellenmelidir.

Son yıllarda dünya genelinde ciddi bir sektör haline gelen apiterapi merkezleri ülkemizde de kurulmalıdır. Bu konuda kamu, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile özel girişimcilerin işbirliği yapmaları sağlanmalıdır. Bu amaçla öncelikle Sağlık Bakanlığına ve üniversitelere bağlı hastanelerde alternatif tıp poliklinikleri ve apiterapi merkezleri kurulmalıdır.

 

  1. ARICILIK VE EKONOMİ:

Türkiye, kaliteli bal üretim ve ihracatı açısından gerekli tüm koşullara sahip bir ülkedir. Bu potansiyelden yararlanabilmek için üretim uluslararası talep ve standartlara uygun olarak yapılmalıdır. Üretim maliyetini rekabet edilebilir düzeylere çekebilmek için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, üniversiteler, üreticiler ve ihracatçı birlikler ortak eylem planları geliştirip uygulamalıdır.

Kovan başına verimi ve ürün çeşitliliğini artırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Bölgesel ve monofloral balların standartları hazırlanmalıdır. Üreticiden tüketiciye satış kanalları açık tutulmalı, arıcılar teşvik edilmelidir.

Bal ve diğer arı ürünlerinin pazarlanmasında AB’de kooperatiflerin üreticinin rekabet şansını artırıcı rolleri göz önüne alınarak ülkemizde de üreticilerin pazar gücünü artırıcı sistemler geliştirilmelidir. Ulusal marketlerde üretici birliklerine yer verilmesi sağlanmalıdır. 08 Kasım 2014.

Ziya ŞAHİN
Muğla Arı Yetiş. Birliği Yön. Kur. Bşk.
Kongre Düzenleme Kurulu Adına

Prof. Dr. Ferat GENÇ
Bilim Kurulu Başkanı
Kongre Bilim Kurulu Adına


ULUSLARARASI BAL YARIŞMASI

Önceki kongrelerimizden farklı olarak, kongremizde bu sene Uluslararası Bal Yarışması düzenlenmiştir. Yarışmaya 8 farklı ülkeden (Türkiye, Kazakistan, Slovakya, Bulgaristan, Tacikistan, Kırgızistan, Romanya, Ukrayna)  140 yarışmacı katılmıştır.Yarışma 4 ayrı kategoriden oluşmuştur.

Bunlar; Çam Balı, Çiçek Balı, Petek Balı ve Farklı Orijinli Ballar kategorileridir. Yarışmaya konu olan balları değerlendiren 10 kişilik jüri, öncelikle duyusal değerlendirme(Görünüş, Tat- Aroma, Yapı- Yoğunluk, Renk, Koku) yapmış ve bu değerlendirmeyi geçen balların Muğla Sıtkı koçman Üniversitesi Merkez Laboratuarı’nda kimyasal analizleri (Balda C4 şeker oranı, Prolin, Nem, pH ve serbest asitlik, İletkenlik, Antibiyotik analizleri)yapılmıştır. Bu anlamda, 4 farklı kategoride ilk üçte dereceye giren ballara ödülleri verilmiştir. Böylece, Uluslararası Bal Yarışması ile dereceye giren girmeyen tüm katılımcıların balları uluslararası vitrinde kendini tanıtma fırsatı bulmuşlardır.

Bal Yarışması Jüri Üyeleri:

  • Dr. Mustafa IŞILOĞLU
  • Dr. Sevgi KOLAYLI
  • Dr. Hayrettin AKKAYA
  • Doç. Dr. Mehmet Emin DURU
  • Doç. Dr. Mehmet ÖZTÜRK
  • Doç. Dr. Oktay YILDIZ
  • Doç. Dr. Özgür CEYLAN
  • Peter BADÁŇ
  • Şakir ADA
  • Ziya ŞAHİN

Yarışmada dereceye giren katılımcılar:

Çam Balı Kategorisi:

  • RR04649173033- Sabahattin YARAŞLIOĞLU- MUĞLA (Marmaris- Osmaniye, Kızılçam Balı)
  • RR04649172821- Nevzat DALDAL- ÇANAKKALE (Bayramiç- Kızılçam Balı)
  • RR04649172562- ERDAL KARACA- MUĞLA (Ortaca- Sarıgerme, Kızılçam Balı )

Petek Balı Kategorisi:

  • RR04649172975- Nizamettin Sarıkaya- ÇANAKKALE (Bozcaada)
  • RR04649172753- Hasan GÜMÜŞ- KAHRAMANMARAŞ (Elbistan-Nurhak Yaylası)
  • RR04649173095- Talbi SHOEV- TACİKİSTAN

Çiçek Balı Kategorisi:

  • RR04649172845- Fatih BAKİ- İZMİR (Erzurum- İspir- Yedigöl Köyü)
  • RR04649173026- Metin ÇETİN- ANKARA (Ayaş)
  • RR04649173712- Oleg DUNDYTCH- KAZAKİSTAN

Farklı Orijinli Ballar Kategorisi:

  • RR04649173057- Kazım KARAKETOV- KIRGIZİSTAN (Herbs Mountain)
  • RR04649172944- İbrahim MERAL- ÇANKIRI (Alanpınar- Kekik- Geven Balı)
  • RR04649172890- Zafer MİNTA- ANTALYA (Beydağları- Kumluca, Kekik- Geven Balı)

Uluslararası Bal Yarışması’nda dereceye giren yarışmacılar

Çam Balı Kategorisi 2.si
Nevzat DALDAL- ÇANAKKALE (Bayramiç- Kızılçam Balı)

Petek Balı Kategorisi 1.si
Nizamettin Sarıkaya- ÇANAKKALE (Bozcaada)

Petek Balı Kategorisi 2.si
Hasan GÜMÜŞ- KAHRAMANMARAŞ (Elbistan-Nurhak Yaylası)

Petek Balı Kategorisi 3.sü Talbi SHOEV- TACİKİSTAN

Çiçek Balı Kategorisi 1.si
Fatih BAKİ- İZMİR (Erzurum- İspir- Yedigöl Köyü)

Çiçek Balı Kategorisi 2.si
Metin ÇETİN- ANKARA (Ayaş)

Çiçek Balı Kategorisi 3.sü
Oleg DUNDYTCH- KAZAKİSTAN

Farklı Orijinli Ballar Kategorisi 1.si
Kazım KARAKETOV- KIRGIZİSTAN (Herbs Mountain)

Farklı Orijinli Ballar Kategorisi 3.sü
Zafer MİNTA- ANTALYA (Beydağları- Kumluca, Kekik- Geven Balı)