1. Uluslararası Muğla Arıcılık Ve Çam Balı Kongresi

KONGRE GENEL BİLGİLER

1.Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi, 25-27 Kasım 2008 tarihleri arasında Muğla Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılmıştır. Birinci Kongremiz; Muğla Valiliği, Muğla Üniversitesi ve Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği’nce gerçekleştirilmiştir. Dünya ve ülkemiz arıcılığının dünü ve bu günü yerli ve yabancı bilim adamlarınca tartışılmıştır. Arıcılarımız diğer ülkelerdeki uygulamaları dinleme fırsatı bulmuşlardır. Arıcılık malzemesi ve arı ilacı üreten firmalar da kongredeki stantlarda yer almışlardır. Kongrede en iyi çam balı yarışması yapılmıştır. Yarışmadan ziyade Muğla Çam Balını tanıtma fırsatı bulunmuştur.“Dünden Bu güne Arıcılık “ konulu fotoğraf sergisi de açılmıştır.

1. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı kongresine 10 ülkeden 21 yabancı katılımcı katılımda bulunmuştur. Toplam katılım sayısı ise 480 kişidir. Kongremizde 12 yerli, 22 yabancı toplamda 34 sözlü bildiri ve 19 adet de poster sunumu yapılmıştır.

1. ULUSLARARASI MUĞLA ARICILIK VE ÇAM BALI KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ
Muğla, 25–27 Kasım 2008

Bal Arıları ve Arıcılık
Bal arıları doğal dengenin ve ekosistemin en önemli halkalarından birini oluşturur. Bu bağlamda son yıllarda tüm dünyada görülen kitlesel arı ölümleri bilim insanları tarafından endişe ile izlenmekte arı ölümlerinin nedenleri araştırılmaktadır.

Arıcılık, tüm dünyada gün geçtikçe büyüyen bir sektör olup tarımsal üretimin sürekliliğine olan katkısı nedeni ile her geçen yıl daha da önemsenmektedir. Ayrıca, başta bal üretimi olmak üzere diğer arı ürünleri ile birlikte toplumun sağlıklı beslenmesine önemli katkılar sağlayan bir üretim faaliyetidir.

Arıcılık, Türkiye için sosyo ekonomik önem arz etmekte, kırsal kesimde yaşayan ve yeterli işlenebilir toprağı olmayan on binlerce aile için yaşam kaynağı oluşturmaktadır.

Gezginci Arıcılık
Arıcılık faaliyetlerinden gelir elde edebilmek için flora takibi diğer bir ifade ile gezginci arıcılık yapılması zorunludur. Ancak, gezginci arıcılığın belli kurallar dâhilinde, planlı ve programlı yapılması diğer bir zorunluluktur.

Gezginci arıcılık arıcılığın olmazsa olmaz koşulu olarak ele alınmalı ve gezginci arıcılıkta karşılaşılan sorunlar çözülmeli, bürokratik engeller kaldırılmalıdır.

Gezginci arıcılık sırasında diğer bölgelere gidişlerde yerel arıcıların gezginci arıcılara çıkardığı sorunlar çözülmeli, kaynaklar bölgesel değil ülkesel olarak değerlendirilmelidir. Her bölge ülke arıcısına açık tutulmalıdır.

Gezginci arıcı oturma izinlerini İl/İlçe Tarım Müdürlüklerinden almalıdır. Organizasyon yetkisi Tarım Müdürlüklerinde olmalıdır. Gezginci arıcı konaklama konusunda muhtar, çitçi malları koruma ve belediye ile muhatap olmamalıdır. Bu anlamda düzenlemeler acilen yapılmalıdır.

Gezginci arıcılıkta her yer değişiminde istenen arı sağlık raporları arıcılığımızın fiili şartlarına göre yeniden uyarlanmalıdır. Sağlık raporlarının geçerlilik süresi mevsimlik, en az 6 ay olmalıdır.

Yerli Gen Kaynaklarımızın Korunması
Dünyadaki arı ırklarının yaklaşık % 20’sini barındıran Türkiye bal arılarının gen merkezi konumundadır. Bu genetik çeşitliliğin ve zenginliğin korunması gelecek kuşaklara olan bir borcumuzdur. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yerli gen kaynaklarımızın korunmasına yönelik diğer türlerde gösterdiği çabayı yerli arı ırklarımızın korunması konusunda da göstermelidir.

Bu bağlamda, ülkemizin herhangi bir bölgesinde yetiştirilen ana arıların ülkemizin her yerinde satılmasının ve yurtdışından damızlık dahi olsa ana arı ithalatının önlenmesi hayati önem arz etmektedir. Aksi takdirde genetik kirlilik oluşacak, sahip olduğumuz genetik çeşitlilik ve zenginlik heba olacaktır.

Benzer şekilde, ülkemiz arı gen kaynaklarımızın yurt dışına çıkarılması da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın iznine bağlı olmalıdır.

Bölgesel bal arılarının ıslahına yönelik çalışmalara hemen başlanmalıdır. Arı ıslahında; varroa ve amerikan yavru çürüklüğüne dayanıklı hatlar oluşturulması konusunda çalışmalar yapılmalıdır.

Polinasyon – Tozlaşma
Bal arıları sağladıkları tozlaşma hizmetleri nedeniyle pek çok doğal bitkinin varlıklarını sürdürmesinde ve pek çok kültür bitkisinden ürün elde edilmesinde hayati rol oynarlar.

Tarımı gelişmiş ülkelerde üreticiler tarımını yaptıkları bitkilerin çiçeklenme dönemlerinde kovan kiralayarak arıcılara para ödemektedir. Bu durum ülkemizde tersine işlemektedir ve mutlaka düzeltilmelidir.

Kültür bitkileri yetiştiriciliğinde ve meyvecilikte programlı bir şekilde tozlaşma amaçlı arı kullanılması teşvik edilmelidir. Arı üreticilerine tüm dünyada olduğu gibi polinasyon desteği çıkartılmalıdır.

Kültür bitkilerinin çiçeklenme dönemlerinde yapılan bilinçsiz ilaç uygulamaları önlenmeli ve bu konuda üreticiler eğitilmelidir.

Arı Sağlığı
Ülkemiz arıcılığının fiili şartları göz önüne alınarak ilgili tüm kurum ve kuruluşların katılacağı ülkesel arı sağlığı projesi hazırlanıp hayata geçirilmelidir. Özellikle varroa ve amerikan yavru çürüklüğü ile mücadele konusunda bu tür projelere acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Varroanın yeterince kontrol edilmediği arılarda ve arılıklarda diğer hastalıkların yaygın olarak görüleceği bilimsel bir gerçektir.

Arı hastalıkları ile mücadelede mum ve petek basım üniteleri yeniden yapılandırılmaları gerekmektedir. Bu anlamda, hijyen oluşturmayan mum üniteleri ve sterilize şartlarını yerine getirmeyen petek basım ünitelerine ruhsat verilmemeli, verilen ruhsatlar yenilenmelidir.

İthal mum girişi yasaklanmalıdır. Analizleri yapılmayan mumların kullanımına müsaade edilmemelidir. Amerikan yavru çürüklüğü tazminat kapsamına alınmalıdır. AB ülkelerinde yasaklanan ancak ülkemizde hala kullanılan tarım ve arı ilaçlarının kullanılması yasaklanmalıdır.

Eğitim
Ülkesel ve bölgesel eğitim projeleri hazırlanmalıdır. Tüm eğitim çalışmaları uygulamalı yapılmalıdır. Birim kovandan alınan ürün miktarını artırıcı görsel eğitimler verilmelidir. Kalıntısız bal üretimi ve sağlıklı arı yetiştiriciliği konularında eğitim projeleri yapılmalıdır.

Arı ve arı ürünleri konusunda üretici ve tüketiciyi bilinçlendirmeye yönelik kongre, konferans, sempozyum ve panel gibi etkinlikler sıklıkla düzenlenmelidir.

Arı ve arı ürünleri konusunda yazılı ve görsel yayın organları aracılığı ile toplum bilinci oluşturulmalıdır. Arı sütü, polen ve propolis üretimi ve saklanması konularında uygulamalı eğitim projelerine ağırlık verilmelidir.

Destekler
Tarım ve hayvancılığa sağlanan destekler kapsamında arıcılara da yeterli destek sağlanmalıdır. AKS girmiş arıcılar bal ve balmumu analizleri, organik bal üretimi, polinasyon, polen ve arı sütü üretimi, genç ve kaliteli ana arı kullanımı konularında desteklenmelidir.

Arıcılığa verilen destek sadece arıcılar ve arıcılık yönünden değil bitkisel üretimde ürün ve kalite artışı yönünden de değerlendirilmelidir.

Çam Balı Üretim Alanları
Üretim ve ihracatında “Tekel” olduğumuz çam balı için ulusal strateji belirlenmelidir. Çam balı üretim aracı olan Marchalina hellenica’nın iklim koşullarına göre popülasyon dinamiği araştırılmalı, doğal yayılış alanları belirlenmeli ve bu alanlar korunmalıdır.

Arıların salgısından çam balını ürettikleri çam pamuklu koşnili “Marchalina hellenica” arıcılık ve çam balı açısından bir doğal varlık olarak görülmelidir.

Muğla dünya çam balı üretim merkezidir. Muğla’da 60.000 hektar olarak tahmin edilen ancak yapılaşma, maden ocakları, kesim ve yangılar nedeniyle gün geçtikçe azalan çam balı üretim alanı sadece Muğla’lı arıcılar için değil tüm ülke arıcıları için bir geçim ve yaşam kaynağı oluşturmaktadır. Bu nedenle bu alanların korunması hayati önem arz etmektedir.

Çam balı üretim alanlarında yapılaşmaya izin verilmemeli ve basralı alanlardaki bakım kesimleri bal üretim dönemleri sonunda Nisan ayında yapılmalıdır.

Diğer Öneriler
1. Sözleşmeli arıcılık projeleri ve iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır.

2. Muğla’da “Arıcılık Araştırma ve Uygulama Enstitüsü” ve “Arıcılık Müzesi” açılmalıdır.

3. Bal pazarlanmasında ülkesel düzeyde stratejiler belirlenmeli ve üretici ile tüketici arasında dengelerin kurulmasında gerekli çabalar gösterilmelidir. Balın dış satımının teşvik edilmesi için gerekli mali ve idari destek sağlanmalıdır.

4. Ülkemiz arıcılığının küresel platformda layık olduğu yere gelebilmesi için uluslararası toplantı ve kongreler teşvik edilmelidir.

5. Dünya arıcılığının bir numaralı kongresi ve exposu olan APIMONDIA kongresinin 2013 yılında ülkemizde yapılması için zaman kaybedilmeden gerekli girişimler yapılmalı ve 2009’da Fransa’da yapılacak olan kongrede bu amaçla çok ciddi girişimler yapılarak küresel destek sağlanmalıdır.

Düzenleme Kurulu